emir (makam sahibi) ne demek?

Emir ( **), Arap ülkeleri, Batı Afrika, Afganistan ve Hindistan altkıtasındaki çeşitli yerlerde kullanılan bir kral, aristokrat veya askerî olarak yüksek bir makam unvanını ifade eder. Terim, bir "komutan", "general" veya "lider" anlamına gelecek biçimde de olarak yaygın biçimde kullanılmıştır. Dişil formu emire ( **) kelimesidir. "Prens" olarak çevrildiğinde, "" kelimesi egemen bir prensliğe benzer. Çağdaş kullanımda bu terim, bir Emirliğin Müslüman bir devlet başkanını veya İslamî bir örgütün liderini belirtebilir.

Kökenleri

"Lord" veya "başkomutan" anlamına gelen Emir, Arapça " ** " kökünden türetilmiştir. Başlangıçta sadece "komutan" anlamına gelen bu unvan, daha küçük devletlerin liderlerinin, valilerinin veya yöneticilerinin unvanı olarak kullanılmaya başlandı. Modern Arapçada kelime "Prens" anlamında kullanılmaya başlamıştır. Kelime, ** kelimesinden 1593'te İngilizce'ye de girmiştir.1 Araplarda ve bazı Müslüman ülkelerde bir kavim, şehir veya ülkenin lideri anlamında kullanılır.2 İslam peygamberi Muhammed'in unvanlarından biridir.

Kitâb-ı Mukaddes'te, Tesniye 26:18 ve İşaya 3:10'da geçmekte olan bu kelime İbranice'de de benzer anlama sahip bir fiil olarak kullanılır.

Prenslik, bakanlık ve asalet unvanları

  • Katar ve Kuveyt hükümdarları şu anda emir unvanına sahiptir.345
  • Suud Hanedanı'nın tüm üyeleri emir (prens) unvanına sahiptir.678
  • Halifeler ilk olarak "Müminlerin Komutanı" anlamında Emirü'l-Müminin unvanını kullandılar ve İslam devleti, özellikle militanlar üzerindeki liderliklerini bu şekilde vurguladılar. Emirü'l-Müminin Ömer bin Hattab'ın Ebubekir'den sonra ikinci halife seçilmesi sırasında kabul edilmiş bir unvandır.9 Unvan, sultanlar ve padişahlar da dahil olmak üzere diğer Müslüman hükümdarlar tarafından da benimsendi. Şii Müslümanlar için hâlâ bu unvan 4. halife Ali'ye Emirü'l-Müminin olarak verilmektedir.
  • Emevîler döneminde emirlerin yönetsel ve malî yetkileri vardı. Abbâsîler döneminde ise malî işlerden sorumlu ayrı bir yönetici atandığından, emirlerin yetkileri bir ölçüde azaldı. Bazen, Ağlebîlerde ve Tâhirîlerde olduğu gibi halifeye simgesel bağlılık gösteren emirler, kendi illerinde gerçekte bağımsız birer hükümdar durumundaydılar. Bazen de ili önce zorla ele geçirip, ardından yasallığının onaylanması için de halifeye başvururlardı. Özellikle Abbâsî halifesi Mutasım'dan sonra halifeler Türk birliklerine söz geçirememeye başladılar ve Türk komutanlar bulundukarı yerin hakimi olduklarında kendilerini Emirü'l-ümera ("Emirlerin Emiri") ilan edip bu unvanı taşımaya başladılar.10
  • Abbâsî halifesi Râzî, İbn Raik için Emirü'l-ümera unvanını üretti; unvan çeşitli İslamî monarşilerde kullanıldı. Irak'ta, modern devletten önce krallıkları yöneten Şammar ve Khuzaʽah kabileleri gibi en büyük kabilelerden önceki Emirlerin doğrudan torunları, kraliyet ailesinin soyu olarak Şeyh veya Prens unvanını kullanmıştır.11
  • Büyük Selçuklularda emir unvanı, devlet adamları ve hizmetlileri için kullanılırdı. Emir-i büzürg (büyük vezir), emir-i alem (sancaktar), emir-i camehane (esvapçıbaşı) görevlerinde olurdu. Ayrıca emir-i sipehsalar, emir-i emiran gibi askerî rütbeleri gösteren unvanlar da vardı.
  • İlhanlılarda emir noyan ile eşanlamlıydı ve eyalet valilerine verilen bir unvandı. Bu unvan bazı İlhanlı saray görevlileri için de kullanılmıştır.
  • Emir unvanı, 1517'de halifeliği devralan Osmanlı hükümdarlarınca az da olsa kullanıldı. Osmanlılarda ilk hükümdarlar birer emir sayılmakla birlikte, bu unvanı yalnızca, I. Bayezid'in (Yıldırım) oğlu Süleyman Çelebi (Emir Süleyman olarak) doğrudan kullanmıştır.
  • Anadolu beyliklerinde ve Osmanlılarda Emir unvanının yerini Bey aldı, Emirü'l-ümera karşılığı olarak da Beylerbeyi kullanıldı. Ama Mekke valilerine Emir-i Mekke, hacıların güvenliğini sağlayan Şam valilerine de emirü'l-hac dendi.
  • Daha sonra emir unvanı Orta Asya'da, özellikle Buhara Emirliği ve Afganistan'daki bağımsız devletlerin hükümdarlarınca da benimsendi.
  • Yakın dönemde devlet kurma girişimlerinde de bu unvanın kullanıldığı Kafkasya Emirliği gibi örnekler görülebilmektedir.12
  • Eskiden Lübnan'da, yönetici emir, hâlâ hükûmdarın unvanı olduğunu belirterek el-Emir el-Hakîm biçimini resmî olarak kullanıyordu. Unvanın Dürzi ve Hristiyanlar tarafından da kullanıldığı dönemler olmuştur.
  • Emir kelimesi, belirli bağlamlarda liderler için daha az resmî olarak kullanılmaktadır. Örneğin, Mekke'ye giden bir hacı grubuna, emir hacı denebilmektedir; bu unvan, bazen yönetici prensler tarafından (Müslüman dindarlığının bir işareti olarak) bazen kendi adlarıyla birlikte de kullanılır.
  • Emirzade, bir prensin oğlu (Farsça patronimik eki -zade) anlamındadır ve Pers şehzadelerine unvanı verilir.
  • Nijerya'nın ağırlıklı olarak Müslüman olan kuzey bölgelerinin geleneksel yöneticilerinin emir unvanını kullandıkları bilinirken, artık feshedilmiş imparatorluklarının itibari hükümdarı resmen Sokoto Sultanı, Emirü'l-Müminin (veya Hausa dilinde Sarkin Musulmi ) olarak değiştirilmiştir.
  • Yezîdî halkının geçici lideri, emir veya prens olarak bilinir.
  • Emīr el-Baḥr ( "Deniz komutanı") olarak kabul edilir. Etimolojik olarak İngilizce ile Fransızcadaki amiral ve diğer Avrupa dillerindeki benzer unvanlarla eş anlamda kullanılır.

Askeri rütbeler ve unvanlar

Emir unvanı, ilk kullanıldığından beri askerî bir unvan oldu. 9. yüzyılda bu unvanı İtalya'daki Sicilya Emirliği gibi bazı devletlerin hükümdarları da kullanmaya başladı.

Onluk sistemde teşkilatlanmış bazı Müslüman ordularında Emir, bir subay rütbesiydi. Örneğin, Babürlülerde Emir rütbeli subaylar 1000 atlı askere komuta ederlerdi. Her emirin altında on adet yüzer askere komuta eden Sipah salar bulunurken, on emirin komutanı da Melik rütbesindeydi. İran'da hüküm süren Kaçarların imparatorluk ordusundaki rütbeler şöyleydi:

  • Emir-i-Nuyan
  • Emir Penc, "5.000 askerin komutanı"
  • Emir-i-Tuman, "10.000 askerin komutanı"

Orta Çağ Müslüman devletlerinde "emir" olarak anılan aşağıdaki görevler de mevcuttur:

Eski Afganistan Krallığı'nda, Emir-i Kebir "büyük prens" veya "büyük komutan" anlamına gelen bir unvandı.

Mehmet Emin Buğra, Nur Ahmed Can Buğra ve Abdullah Buğra kendilerini Birinci Doğu Türkistan Cumhuriyeti'nin (1933–1934) emiri ilan ettiler.

Diğer kullanımları

  • Emir, Fars dilinde eril bir isimdir ve Emir Ali, Amir Abbas gibi birçok eril isim için bir önek olarak kullanılır.
  • Emir-i-Iel, Pers İmparatorluğu'ndaki bir ilin lideri olduğunu tanımlar.
  • Eril Amir ve dişil Amira, Batı dünyasında örneğin Latin ülkelerinde Rex ve Regina (sırasıyla "kral" ve "kraliçe") isimlerinin yaygın olduğu gibi, dinden bağımsız olarak Arap olup olmadığına ve herhangi bir etnik kökene bakılmaksızın Müslümanlar arasında yaygın olan Arapça isimlerdir. Bosna-Hersek'te, genellikle "prenses" olarak yorumlanan kadın adı Emira da yine Emir erkek isminin bir türevidir.
  • Eril Emir ve dişil Amira, İsrail'de nispeten yaygın olan İbranice isimlerdir. İbranice'de kelime aynı zamanda yazılışına bağlı olarak "tahıl demeti" veya "ağaç tepesi" anlamına da gelebilir.

Ayrıca bakınız

Başlıca emirlik örnekleri

Kaynakça

Orijinal kaynak: emir (makam sahibi). Creative Commons Atıf-BenzerPaylaşım Lisansı ile paylaşılmıştır.

Footnotes

Kategoriler